“Obezite cerrahisi, bir son değil; doğru bir başlangıçtır. Bu başlangıcın en önemli yapı taşlarından biri ise doğru beslenmedir.”
Obezite cerrahisi (tüp mide, gastrik bypass vb.), fazla kilolarla mücadelede ciddi bir adımdır. Ancak cerrahi tek başına mucize yaratmaz. Kalıcı başarı; cerrahiden sonra başlayan yeni yaşam alışkanlıklarına, özellikle de beslenme düzenine bağlıdır. Burada devreye, bireyin yanında yol arkadaşı olacak bir diyetisyen girer.
Bu yazıda, obezite cerrahisi geçiren bireylerin beslenme süreci, dikkat edilmesi gereken noktalar ve diyetisyenin bu süreçteki önemi üzerine konuşacağız.
Cerrahi Müdahale Ne Sağlar?
Obezite cerrahisi, midenin hacmini küçülterek kişinin daha az yemekle doymasını sağlar. Hormonel dengeler değişir, insülin direnci kırılabilir ve hızlı bir kilo kaybı süreci başlar. Ancak bu hızlı süreçte yetersiz beslenme, vitamin-mineral eksiklikleri, kas kaybı gibi pek çok risk de söz konusudur. İşte bu nedenle cerrahi kadar sonrasındaki beslenme planlaması da hayati önem taşır.
Beslenme Süreci Nasıl İlerler?
1. Sıvı Dönemi (İlk 1–2 Hafta)
Bu dönemde mide iyileşme sürecindedir. Genellikle berrak sıvılarla başlanır ve kademeli olarak yoğun kıvamlı sıvılara geçilir. Burada amaç mideyi zorlamadan, yeterli sıvı ve protein alımını sağlamaktır.
2. Püre Dönemi (2–4. Hafta)
Yumuşak, ezilmiş, sindirimi kolay gıdalara geçilir. Her öğün çok küçük porsiyonlarla başlanır ve yiyecekler iyice çiğnenerek tüketilmelidir.
3. Katı Dönemi (1. Ay Sonrası)
Bu aşamada artık daha normal bir beslenmeye geçilir ancak hâlâ bazı besinlerden kaçınılmalı (yağlı, şekerli, gazlı içecekler gibi) ve protein odaklı, hacim kontrollü bir diyet uygulanmalıdır.
Diyetisyenin Rolü Neden Kritik?
- Kişiye özel plan: Her bireyin ameliyat sonrası süreci farklıdır. Yaş, ameliyat tipi, metabolik durum gibi değişkenlere göre özel plan gerekir.
 - Kas kaybını önlemek: Hızlı kilo kaybı sürecinde kasların korunması için yeterli protein alımı çok önemlidir. Diyetisyen, bunun dengesini sağlar.
 - Vitamin-mineral desteği: B12, D vitamini, demir, kalsiyum gibi eksiklikler sık görülür. Bu desteklerin zamanında ve doğru dozda alınması gerekir.
 - Yeme davranışı değişimi: Yeme alışkanlıkları sadece fizyolojik değil, psikolojiktir de. Diyetisyen, bu değişim sürecine rehberlik eder.
 - Uzun vadeli takibi sağlamak: Ameliyattan bir yıl sonra da, üç yıl sonra da diyetisyen takibi önemlidir. Kilo koruma, yaşam kalitesini artırma ve olası geri kilo alımının önüne geçme süreci devam eder.
 
En Sık Yapılan Hatalar
- Hızlı yemek yeme: Küçülen mideye fazla yük bindirir, bulantı ve kusmaya neden olabilir.
 - Yeterince çiğnememek: Sindirim problemleri yaşanabilir.
 - Su tüketimini ihmal etmek: Dehidrasyon riski yüksektir.
 - Atıştırmalıklara yönelmek: “Az yiyorum ama yanlış şeyler yiyorum” süreci başlar.
 - Diyetisyene gitmeyi ihmal etmek: Kişi başına buyruk ilerlemeye çalıştığında farkında olmadan hata yapabilir.
 
Sonuç: Cerrahiden Sonra Asıl Rehberiniz Beslenmedir
Obezite cerrahisi, bireye önemli bir fırsat sunar. Ancak bu fırsatın sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi için, bilinçli beslenme alışkanlıkları şarttır. Diyetisyen desteği, hem vücudun ihtiyaçlarını doğru okumak hem de bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetmek adına vazgeçilmezdir.
Eğer siz de bu süreci yaşıyor ya da yaşamayı planlıyorsanız, unutmayın:
Doğru bilgi, doğru beslenme ve doğru destekle kalıcı başarı mümkündür.
Sağlıklı bir gelecek için daima yanınızdayım.
Sağlıkla,
Diyetisyen Burhan Altun